-
1 hésiter
v ikararsız olmak◊Il a répondu sans hésiter. — Hiç kararsızlık etmeden cevap verdi.
◊Elle hésite à aller le voir. — Bayan onu görmeye gitmekte kararsız.
1 hésiter
Il a répondu sans hésiter. — Hiç kararsızlık etmeden cevap verdi.
Elle hésite à aller le voir. — Bayan onu görmeye gitmekte kararsız.